23 Temmuz 2015 Perşembe

ASR-I SAADET TE KADIN ( Tıbbi Hizmetler)


ÇALIŞMA VE TİCARET HAYATINDA KADIN



Tıbbi Hizmetler;

             Hz.Peygamber (S.A.V) devri savaşlarında kadınların, önemli tıbbi hizmetler yaptıkları bilinmektedir.

             Medine'de barış zamanlarında da hizmetleri yürüten kadınlar bulunmaktadır. İslam tarihinin ilk resi hastahanesi diyebileceğimiz bir çadırın Hz.Peygamber'in (S.A.V) mescidi içinde bulunduğu ve burada hicretten sonra bey'at ederek İslam'a giren  Eslem kabilesinden Kuaybe bint Sa'd'ın hastaları ve yaralıları tedavi ettiği kaydedilmektedir. Esasen Kuaybe'nin aç, kimsesiz bakıma muhtaç kimselerle de ilgilendiği ifade edilmektedir. Hendek savaşında yaralanan Sa'd b. Muaz'ın da bu çadırda Kuaybe tarafından tedavi edildiği mevcut rivayetler arasındadır.

              İlk müslümanlar arasında yer alan Cafer b. Ebi Talib ile beraber Habeşistan'a hicret eden, zeki, görgülü ve tecrübeli bir kadın olan Esma bint Ümeys'in de iyi bir doktor olduğunu söyleyebiliriz. Ümmü Seleme, Esma bint Ümeys'in Hz. Peygamber'e (S.A.V)  '' Hindistan'dan ve Yemen'den getirilen bitkiler ve zeytinyağı ile bir ilaç'' yaptığını söyler. Bu rivayette, Esma'nın bu ilacın yapımını Habeşistan'da öğrendiği de ifade edilmektedir.

               Esma bint Ümeys'in daha başka bitkilerde de ilaçlar yaptığı rivayet edilmektedir. Hz. peygamber (S.A.V) vefat ettiği zaman bazıları O' nun sağ olduğunu söylerken, Esma elini Hz. Peygamber'in (S.A.V) iki omuzu arasına koyarak muayene ettikten sonra ''Rasülüllah Sallallahü Aleyhi Vessellem vefat etmiştir...'' diyerek bu konudaki şüphelere son verir. Bu rivayet , Esma'nın tıbbi konularda ki bilgilerine güvenildiğini göstermesi yanında onun, kalp atışlarını dinlemek istemiş olabileceğini de ifade eder.

                Esma gibi Habeşistan'da kalmış olan Ümmü Seleme'nın de bazı tıbbi konularda bilgi sahibi olduğuna işaret edilmektedir.

               Hz.Aişe'nin kız kardeşi Esma bint Ebübekir'in, tedavi için yanına getirilen hummalı kadın hastaları, soğuk su ile tedavi ettiği anlaşılmaktadır.

                Hz. Peygamber (S.A.V) devrinde, bazı hastaları dualar okuyarak tedavi etme yolunun da izlendiği anlaşılmaktadır. Cahiliye devrinde de yapılan bu işle Rukye denmektedir.

               Bir yahudi kadın, hastalanmış olan Hz.Aişe'ye rukye yaparken Hz. Ebubekir içeri girer ve '' Allah'ın kitabıyla rukye yap '' der. Cahiliye devrinde rukye yaparak hastaları tedavi eden Kureş'li eş-Şifa bint Abdullah , müslüman olduktan sonra , yaptığı rukyeyi Hz. Peygamber'e (S.A.V) anlatır. Onun bu şekilde tedaviye müsaade eder, bunu eşi Hafsa'ya da öğretmesini ister. Yine Hz. Peygamber'in (S.A.V) Hz. Aişe'ye göz değmesine karşı rukye yapmasını emrettiği rivayet edilmektedir.

               Rıkyenin, her zaman sadece okuyup üflemekten ibaret olmadığı, bununla beraber bazı ilaçların kullanıldığı da anlaşılmaktadır.

               Kadınların tıbbi hizmetleri arasında ebeliği de sayabiliriz.

               Tıp konusunda Arap kadınının cahiliyeden gelen bir tecrübesi olduğu anlaşılmaktadır. Hem cahiliye hemde Hz. Peygamber devrinde eş Şifa isimli kadınlar bulunmaktadır. Bu ismin konulmasının , tıbbi hizmetleri yürütmeleri ile ilgili olabileceği akla gelmektedir.

               Bu tıbbi hizmetlerin profesyonelce yapılmadığı, insanlara hizmet amacı taşıdığı anlaşılmaktadır.

Kısaltılmıştır.

Kaynak ; Bütün yönleriyle Asr-ı Saadet'te İslam 3.cilt. sayfa 133/134

Yayın evi ; Beyan yayınları            



Etiketler : Asr-ı Saadet, İslamda kadın, İslamda kadını tıbbi hizmetleri, İslamda çalışma ve ticaret alanında kadın, Asr-ı Saadet'te kadın





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...